9 Eylül 2014 Salı

BAZEN LEYLA ERBİL OLASINIZ GELİR! SAKIN OLMAYIN...

Seninim. Yoksa, hiçbir şey olmak istemiyorum. Birçoklarının almak için, neleri varsa verip de gene olamayacakları bir şey olabilirim oysa. Ama seninim. Ve sen, itmez, terslemezsen bu bana yeter.

Seninim. Yoksa, hiçbir şey olmak istemiyorum. Birçoklarının almak için, neleri varsa verip de gene olamayacakları bir şey olabilirim oysa. Ama seninim. Ve sen, itmez, terslemezsen bu bana yeter.

"Bir an kendimi gebertmeyi aklettim. sade bunun da saygısızlık, senin değerini bilmezlik olacağını anladım, caydım."

"Sevmiyorum, uzaklara gitmeni. karanlıkta kalan bebeler gibi, korkuyorum, sen uzakken. gitme!"

"Tamamla beni. şiirimde olsun tamamla!

''Ne tuzsuz şeydi şu dünya be. 
Geldin, buldun, şenlendirdin, insan ettin beni. Yemeyip-içmeyip, yatmayıp-uyumayıp, seni anlatmalı bu yürek.''


"Sabah gözlerimi sana açarım.
Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade başdönmesini bulurum.
Böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmezki seni usandırır, sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık sana sıkıntı olurum. Nemsin be? Sevgili, dost, yâr, arkadaş… hepsi. En çok da en ilk de Leylâsın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum. Üşüyorum kapama gözlerini…”



”Şunu da bir iyi belle: Benim için çok mühim olan, sana aşık olmak veya aşık olmadığımı bağırıp yırtınmak değildir. Aslolan, seni kırmamak, üzmemek, kaybetmemektir. Anladın mı canım? ”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder